28 Mart 2012 Çarşamba

sabah

aman sabahlar olmasın,
verin bana karanlıkları
fransada mahzun bir şairin kaldırımları, moskova da ideolocyasının yurdun da yine bir mahzun.
insan düşmanına benzermiş. hep düşmanına yakınlaştıkça onun gibi olmaya başlarmış. hitler ile chaplin ne kadar çok birbirine benzermiş ama ne kadar da çok düşmanlarmış. benzerlikler bu dünya da birbirine düşman olmak zorunda galiba. neden dünya farklılıkların olması gerektiği bir yer olmasın ki. sonuçta adamcağız bulmuş dünyanın tepsi olmadığını. tamamen yuvarlak olmadığı da bulunmuş. hiçbir yere benzemediği de bulunmuş. ne biliyim hani kar tanelerinin hiçbiri de birbirine benzemiyormuş. geçen gün montuma konan iki tanesi birbirine aşırı derecede benziyordu ama dikkatli bakınca onlarında benzemediği farkedilebiliyordu. demekki dünya hizaya dizme sıraya geçirme oyunu değil. lego gibi. bütün parçaları birbirinden farklı ve çok çok fazla ihtimallerin olduğu birşeyler yapma oyunu.

herşey zıddıyla tecelli eder.

ve bir şey haddini aşarsa zıddıyla tecelli eder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder